28 Ocak 2016 Perşembe

EKİM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 14

 
KİTABIN ADI
Kadim Cadılık Öğretisi - Wicca
KİTABIN YAZARI

Erhan Altunay

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Sınır Ötesi Yayınları
KİTABIN BASKI YILI
2012
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
165 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
9,5/10  (Az sayıda dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
7/10 


Yazar Erhan Altunay’ı ilk kez Paganizm kitabıyla tanımıştım. Daha önce blogda tanıtım ve yorumunu yaptığım bu kitabından sonra ilk kitabı olan “Kadim Cadılık Öğretisi”nin varlığını öğrendiğimden bu kitabı da okumak istedim.

Wicca özellikle son yıllarda (1950’den sonra) Avrupa ve Amerika’da yayılmaya başlayan bir dinsel harekettir. Çıkış noktası Pagan öğreti ve geleneklerdir. “Düotetik” (Tanrı ve Tanrıça öğretisi) olan ve lidere sahip olmayan bir harekettir. Paganizm’deki doğal döngülerden hareketle bazı yıldönümü kutlamaları içeriğine sahiptir.

Pek çok ayrıntısı bulunmakla birlikte –merak edenler kitaptan detayları öğrenebilirler- bizim ay ve mevsimler döngümüz gibi Wicca öğretisinin yıl döngülerini Vikipedi’den aldım çizelgesi ile aşağıda sunmak isterim;

Doğal Döngüler

Vikanlar doğaya değer verir ve yılın döngüsünde diğer günlerden ayrı özellikler gösteren sekiz Sabbat günü kutlanır. Bu sabbatların dördü ana diğer dördü ise aradır. Yani hepsi aynı özellikleri taşımaz. Amaç mevsim geçişlerini kısacası doğanın hareketliliğini kutlamaktır.
Sabbat
Kuzey Yarımküre
Güney Yarımküre
Samhain/Halloween
31 Ekim
30 Nisan ya da 1 Mayıs
Yule/kış gündönümü
21 ya da 22 Aralık
21 Haziran
Imbolc/Candlemas
1 ya da 2 Şubat
1 Ağustos
Ostara/ilkbahar ekinoksu (nevruz)
21 ya da 22 Mart
21 ya da 22 Eylül
Beltane/Mayday
30 Nisan ya da 1 Mayıs
1 Kasım
Litha/yaz gündönümü
21 ya da 22 Haziran
21 Aralık
Lughnasadh/Lammas
1 ya da 2 Ağustos
1 Şubat
Mabon/sonbahar ekinoksu
21 ya da 22 Eylül
21 Mart

Wicca, giderek ayrıntılanan bir düşünce ve öğreti sistemine sahip olup, izleyenleri kanımca, tek tanrılı dinlerin yüzyılımızda bazı toplumsal sorunlara cevap verememeleri, insanlar arasındaki ayrılıklara, savaşlara son verememeleri sebebiyle bu dinlerden uzaklaşarak bir arayış içine girmeleri sebebiyle doğduğu bu nedenle de bir gereksinime cevap verdiği kanısındayım.

Konuya ilgi duyanlar bu kitabı okuyabileceği gibi internetten de bilgi sahibi olabilirler.


27 Ocak 2016 Çarşamba

EKİM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 13


KİTABIN ADI
Sıfır Sayı (Numero Zero)
KİTABIN YAZARI

Umberto Eco

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Eren Yücesan Cendey
KİTABIN YAYINEVİ
Doğan Kitap
KİTABIN BASKI YILI
2015  (İlk yayın 2015)
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
176 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10  
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Tam bir “kaybeden” olan elli yaşlarındaki işsiz yazar Colonna, gazeteci Simei’den iyi bir iş teklifi alıyor: “Yazı işleri sorumlusu ya da benzeri bir şey” sıfatıyla bir yıl boyunca bir günlük gazete için hazırlanan 12 “sıfır sayı”yı yönetecek ve “asla çıkmayacak olan bir günlük gazetenin hazırlanışıyla geçen bir yılın öyküsü”nü anlatan bir kitap yazacak.

Patron Vimercate, bu gazete sayesinde “finans ve politika dünyasının güzel salonunu rahatsız edebileceğini kanıtladıktan sonra, olasılıkla bu güzel salon ona bu düşünceden vazgeçmesini rica edecek, o da Yarın tasarısını bir kenara kaldırıp güzel salona giriş yapma iznini koparmış  olacak.”

Teklif sahibi Simei’nin de kendine göre de bir planı vardır; “her şey suya düşerse kitabı yayımlarım. Bomba gibi patlayacak ve yayın hakkı adına bana belli bir gelir sağlayacaktır. Ya da, olur ya, birileri yayımlamamı istemez ve bana bir total verir.”

Colonna’nın, bir araya getireceği gazetecilere yıl sonu kapanışından bahsedilmeyecektir. İşsiz ve parasız Colonna teklifi kabul eder. Kendisine bir ekip kurar ve sıfır sayıların manşet ve içerikleri konusunda fikir yarıştırma başlar.

Olaylar giderek sıfır sayının çapını aşar, son elli yıllık İtalya tarihine bir geri bakış, Papanın öldürülmesinin perde arkası, Mussolini’nin gerçekten öldürülüp öldürülmediğinin araştırıldığı sisli bir yakın geçmişe,  giderek Gladyo’nun karıştığı gazeteci cinayetiyle sonlanan olaylar zincirinde Colonna ölümün nefesini ensesinde hisseder.

Eco, ülkesinin çok yakından bildiği yakın tarihi üzerinde, araştırmacı kimliği ile çıktığı doludizgin bu serüvende, muzip bir biçimde, gazeteciliği ve gazeteleri ti’ye alarak ortaya müthiş akıcı bir kısa roman çıkarıyor.

Eco’nun dehasını yakından tanımak için iyi bir fırsat…


26 Ocak 2016 Salı

EKİM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 12


KİTABIN ADI
İlk Aşk (First Love)
KİTABIN YAZARI

Joyce Carol Oates

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Erhan Suner
KİTABIN YAYINEVİ
Alakarga Yayınları
KİTABIN BASKI YILI
2015  (İlk yayın 1996)
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
78 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10  
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


J. Carol Oates, yaşayan edebiyatçılar arasında en sevdiğim yazarlardan biridir. “Gotik” tabir edilen edebiyat türünün en seçkin yazarlarındandır. Müthiş bir anlatıma sahip yazar, kitabın son sayfasına kadar okuru gerilimin tam ortasına koymaktadır.

Bu uzun hikayesinde de her an acaba ne olacak gerilimiyle sayfaları yutuyorsunuz. Josie, annesiyle birlikte bir süre zorunlu olarak teyzesi Esther’in yanına taşınmıştır.

Teyzesini yakından tanımadığı gibi oğlu Jared Jr.’u da ilk kez görmektedir. Jared Jr. Din eğitimi görmekte ve papaz olacaktır. Evde son derece tertipli ve çalışkan olan ve Josie’den bir hayli büyük olan Jared’ı tanıdıkça ve özellikle ev dışındaki saatlerinde adeta onun ruhsal esiri olan Josie bilmediği bir dünyada kaybolmak üzeredir.

Amerikan edebiyatının yaşayan efsanesi Joyce Carol Oates, edebiyat yaşamı boyunca iki ana çizgi üzerinde üretti yapıtlarını; gizemin, doğaüstünün araştırılması ve çağdaş toplumun eleştirisi... İlk Aşk, çok uzun bir süreden beri Nobel adayları arasında bulunan yazarın gençlik yapıtlarından biri. "Gotik Bir Hikâye" alt başlığını taşıyan bu kısa romanın anlatıcısı, küçük bir kasabada, kısıtlı bir çevrede yaşayan on beş yaşında bir kız. Bir talihsizlik eseri (ya da aşkın gerçek anlamına uygun düşmesi bakımından bir şans olarak) genç kız, kara yılanlarla aşkı peş peşe tanır. Cinsel tutkuların keşfi böylece doğanın, coğrafyanın bilgisine karışmaya başlar. İlk Aşk, sağlam kurgusu, güçlü etkisi ve olağanüstü anlatımıyla küçük bir başyapıt. Yayınlamaktan heyecan duyduğumuz unutulmaz bir uzun öykü...
(Tanıtım Bülteninden)


25 Ocak 2016 Pazartesi

2015 YILINDAKİ YORUMLARIYLA ARMAĞAN KAZANAN YORUMCULARIM

Bloğumu eskiden beri izleyenlerin bildiği bir gizli yarışmam var. Ya da adına, “gizli yarışma” demeyip, “blogda devamlılık ödülü” diyebileceğimiz bu ödülü, yıl içerisinde bloğa (artık, “Sözler” ve “Birlikte Yürüyoruz” bloklarına yapılan yorumları da dahil ediyorum) en çok yorum yapan 3 yorumcuma kitap hediye ediyorum.

Blog sahiplerine en güzel armağanın yazısına yapılan yorum olduğuna inanıyorum. Emek verilerek yazılmış ve resimlerle süslenmeye gayret edilmiş bir yazının izlendiğini ve okunduğunu bilmek büyük bir keyif. Bu anlamda,  yazıya yorumla yapılan katkıları  coşkuyla karşılıyorum. Yıl içerisinde elimden geldiği kadar izlemeye aldığım bloglarda hoşuma giden yazılara, fotoğraflara yorum yazmaya gayret ediyorum. Yorum yazmadan sadece okuduğum veya baktığım yazılar da var elbette. Ama yorumu “blog sahibinin emeğine karşı verilmiş bir ödül” olarak yorumladığım için mümkün olduğunca çok sayfada iz bırakmaya gayret ediyorum. İlaveten Twitter ve Google+ yoluyla da bir çok yazıyı paylaşıyorum. Yaklaşık 6 aydan bu yana da Pinterestteki köşeme beğendiğim yazıları aktarmaya devam ediyorum. (Ne Mutlu Türküm Diyene blog içeriklerinin %98’ini aktararak tamamlamış bulunuyorum. Birkaç resimsiz yazı hariç olmak üzere. Sözler bloğunu da en kısa zamanda aktaracağım)

Gelelim 2015 yılı yorumcularıma.  Bu sene, geçen hafta yazdığım gibi, yıl içinde bloglarıma (diğer iki bloğum da dahil) 74 farklı izleyicimden 401 yorum geldi. Bunların içinde 47 kişi ilk defa yorum bırakanlar. Zaman ayırıp ilgi gösteren, destekleriyle beni onurlandıran tüm yorumcularıma öncelikle sonsuz teşekkür ediyorum.

(Elbette ismini gizleyerek hakaret ve aşağılama ifade eden yorumlar az da olsa hala geliyor. Ama son üç yıldır çokça gelen bu “adsız” yorumlar bu sene sadece 3 adete düştü ki bu çok iyi bir rakam. Bu “adsız” yorumları özellikle silmiyorum. Bu tür yorumlara yıl içinde –aslında- hak ettikleri  biçimde cevap vermemeyi sürdürdüm. İsmini ve kimliğini gizleyerek yorum yapanları, “Başkalarına saygılı ve blog dünyasına uygun kişiler” olarak kabul etmiyorum. Yorumlarını, kimliklerini saklamadan yapan herkese ise –görüşleri ne olursa olsun- sonsuz saygım vardır, yeter ki, tartışmaya uygun ve seviyeli üslup kullansın, mutlaka yazılarımda eleştirilecek konular yorumlar ve kelimeler olacaktır, çok doğal, hatta beğenmese de farklı bir biçimde ifade etme özgürlüğüne bundan sonra da–saygısız üslup kullanılmadıkça ve değerlerime hakaret edilmedikçe- yer vermeyi sürdüreceğim)
Bu seneki kazanan yorumcularımı , seçkin edebiyat kitaplarıyla ödüllendireceğim.
Gelelim kazananlara; 2015 yılında en fazla yorum yaparak “blogda devamlılık ödülü” kazanan yorumcularım:

1
Tülay Gürdal
59 yorum
2
Sezer Eser Perker
40 yorum
3
Zoitsa
30 yorum

Saygıdeğer yorumcularıma tekrar teşekkür ediyorum. Şimdi sıra geldi armağanlara;
Ödül verme biçimimi 2014 yılında olduğu gibi uygulayacağım. Kazanan yorumcularım kendi ödüllerini kendileri belirleyecekler. Kitap konusunda hiçbir kısıtlamam bulunmamakta. Ya doğrudan bir kitap ismini, yazarı ve yayınevini belirleyerek isteyebilecekler ya da bir yazar ismi seçerek onun herhangi bir kitabını isteyebilecekler. (Umarım piyasadan bulabileceğim kitaplar olacaktır) Kazanan yorumcularım güncel kargo adreslerini ve belirledikleri armağanlarını bilgehanmerki@hotmail.com adresime lütfen iletsinler.


2016 yılında her şey gönlünüzce olsun, değerli yorumlarınızla beğeni ve eleştirileriniz bana yol göstermeye devam edecek. Elbette 2016 yılı sonunda da yine kazananlar olacak. Sevgiyle kalın.

21 Ocak 2016 Perşembe

2015 BLOG YORUMLARINDA GENEL DEĞERLENDİRME

Birkaç yıldır yaptığım ve artık bloğumda gelenekselleşen yıllık özetlemeler çerçevesinde,  bloğumda, yorumlar genelinde 2015 için bir değerlendirme yapmak istiyorum. 2015 yılında “Sözler”  ve “Birlikte Yürüyoruz” bloğu da dahil olmak üzere bloglarıma toplam 401 yorum geldi.2014 için gelen 408 yoruma göre yorum sayısında yaklaşık %1 civarında bir azalma var. Pek farklılık yaratacak fark olmasa gerek. Bloglarım 2015’de geçen senenin ritmini korumuş durumda. 2015 senesinde  isim vererek yorum yapan yorumcularım;

2012
60
2013
61
2014
67
2015
74 kişi

Yorumcularımdan   (47) kişi ilk kez bu sene yorum yapan ve görüş bildirenler. Kalan 27 yorumcum eski senelerde de yorumlarıyla bloglarıma renk katan dostlar. 

Bu sayıları değerlendirirsek; yorumcu sayımda adet olarak bir  artış var, görece olarak kişi başına düşen yorum sayısında ise azalma var. Gelen yorumları , yorum yapılan yazıların konularına göre paylaştırdığımda aşağıdaki tablo ortaya çıkıyor;


2012
2103
2014
2015
TATİL, YENİYIL VS BLOGA ÖZEL YAZILAR
% 19,81
%15,96
%17,75
%11,47
KİTAP TANITIMLARI
%12,61
%22,55
%26,25
%28,42
GEZİ YAZILARI
%18,61
%24,15
%18,00
%21,94
YAZI, İNCELEME VE MAKALELER
%44,12
%33,33
%31,75
%18.95
YÜRÜYÜŞ YAZILARI
%4,80
%3,59
%6,25
%5,98
“SÖZLER” BLOĞU



%9,72
“BİRLİKTE YÜRÜYORUZ” BLOĞU



%3,49

Oranları değerlendirdiğimizde, kitap tanıtımlarına gelen yorumlar her geçen yıl artmaya devam ediyor. Pek çok kitap kurdunun artan bir ilgiyle beni izliyor ve yorumlarımı okuyor olması doğrusu çok sevindirici. Okuduğum kitapların ilgi görüyor olması güzel. Yazı  inceleme ve makalelerde giderek yorum azalması dikkat çekici. Gezi yazılarım şimdilik geçen sene, bir önceki sene kaybettiği  ilgiyi toparlamayı başarmış görünüyor.  Diğer konular ise yıllık ortalamaları seviyesini korumuş durumda. 
Bloğuma 2014 yılında yapılan ziyaretlerde (sayfa açımları) ise devam eden düşme eğilimi sürmekte. Geçen yıllara göre karşılaştırmalı olarak verirsem;


2012
2013
2014
2015
OCAK
  10.365
  14.194
  7.818
  7.323
ŞUBAT
  14.355
    9.313
  7.043
  7.085
MART
  15.273
  10.901
  8.309
  7.725
NİSAN
  16.041
  10.091
12.109
  7.661
MAYIS
  15.419
  11.759
10.836
  7.464
HAZİRAN
    7.947
    7.937
  7.724
  7.201
TEMMUZ
    6.941
    7.070
  7.834
  7.033
AĞUSTOS
    7.510
    7.804
  6.880
  7.460
EYLÜL
    7.756
    8.329
  8.022
  7.435
EKİM
  12.809
    8.346
  8.032
11.105
KASIM
  14.647
    8.861
  9.927
  9.617
ARALIK
  18.678
    9.516
10.087
10.686
TOPLAM
147.741
114.111
104.621
97.795
AYLIK ORTALAMA
  12.311
    9.509
8.718
  8.149

     Görünen o ki, yıllar içerisinde aylara göre periyodik dalgalanmalar devam etmekle birlikte ziyaret sayısı giderek azalmakta. Azalma 2014 yılında 2013’e göre %8,31 iken 2015’deki azalma 2014’e göre %6,52 oranında. Bu azalmanın yavaşlaması olarak yorumlanabileceği gibi, bloğa ilginin giderek azaldığının da bir işareti olabilir. Bu azalmanın bloğa yönelik bir azalma mı yoksa bloglarda genel bir ilgi azalması mı var bilemiyorum.  Diğer bloglarda bugüne kadar bu yönde yapılan kişisel araştırmalara rastlamadığım için bu azalmanın genel bir olgu olup olmadığını bilmiyorum. Bazı blogların sürekli armağan ve çekiliş ile sayfa izleme ve izlemeye alma  sayılarını artırmaya çalıştıklarını gözlemlemekle birlikte genel azalışın sebeplerini tam olarak ortaya çıkarabilmek şu anda imkansız gibi. Yeni ziyaretçi ve yorum yapan sayısının giderek artmasına göre internette sörfün devam ettiği yorumunu yapsak da, izleyenlerin bloğa girdiklerinde fazla sayfa bakmadan çıktıklarını düşünebiliriz. Ya da sürekli izleyenlerin ilgisinin azalmasına bağlamak belki mümkün olabilir. Diğer bloglardan bu konudaki deneyim ve rakamlar  paylaşıldığı takdirde belki daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz.

     İstatistikçi olmasam da ileri de bu konularda araştırma yapacaklar için bu tür bilgilerin yararlı olabileceğini düşünüyorum. Daha çok arkadaşın site bilgilerini paylaşması belki daha sağlıklı yorumlar için alt yapı oluşturabilir.

PAZARTESİ!

2015’DEKİ YORUMLARIYLA KAZANAN YORUMCULARIM VE ARMAĞANLARI