9 Temmuz 2015 Perşembe

EDİRNE KARAAĞAÇ – TREN İSTASYONU – LOZAN ANITI

Edirne gezimizi tamamlamadan önce zaman darlığı nedeniyle çok kısa bir ziyaret yaptığımız Karaağaç bölgesinden de kısa bahsetmek gerekiyor.
KARAAĞAÇ
Karaağaç, Edirne ilinin Merkez ilçesine bağlı bir mahalle. Karaağaç,Meriç Nehrinin 2 km batısında, Yunanistan sınırına 4 km uzaklıktadır.
16. yüzyıldan önceki kaynaklarda adına rastlanmayan Karaağaç, topografik konumu itibariyle Edirne’ye oranla daha yüksek bir mevkide bulunması, orman ve nehirlerle çevrilmiş olması sebebiyle Edirne merkeze oranla özellikle yaz aylarının daha serin geçmesi ve şehre yakın olması nedeniyle bir sayfiye yeri olmuş durumda. Tarihinden bahseden kaynaklarda Karaağaç'ın bir Rum köyü olduğu, Edirnelilerin yazlık evlerinin bu köyde bulunduğu ve köyün o zaman için, çevre halkı tarafından mesirelik ve eğlence bölgesi özelliğini taşıdığı anlatılmaktadır.
19. yüzyıldan itibaren İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan tren yolu için Edirne Garı'nın Karaağaç'a yapılmasından sonra köy gelişmeye başlamış, ticaret artmış, geniş bir alana yayılan dutluklar ile ipekböceği üretimi yapılarak koza fabrikaları açılmış. 20. yüzyılın başlarında da devam eden gelişme, artan nüfusuyla birlikte köy konumundan kaza konumuna gelmiş; oteller, lokantalar, kafeler, sinemalar dans salonları, birahaneler gibi gösteri ve eğlence yerleri ile çeşitli spor etkinliklerinin yapıldığı Karaağaç “Küçük Paris" lakabını almıştır. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında zaman zaman el değiştiren Karaağaç, artan nüfusu ve tren yolunun buradan geçmesiyle Fransız askeri makamlarının idaresinde kurulan, “Müttefikler Arası Trakya Hükümeti”ne 7 ay boyunca Gümülcine ve İskeçe ile birlikte merkezlik yapar. 1920-23 yılları arasında Yunan işgali altında kalan Karaağaç, Lozan Antlaşmasıyla savaş tazminatı olarak Türkiye' ye verilmiş.
Halen özellikle nehir kıyısında restoranlar ve gar yanında çok sayıda kafe sebebiyle özellikle üniversite gençliğinin toplandığı ve vakit geçirdiği bir bölge durumunda.
Karaağaç Tren İstasyonu 
Edirne'nin Karaağaç kasabasında bulunan ve II. Abdülhamit devrinde yaptırılan tren istasyon binası Edirne Tren Garı,  İstanbul'daki Sirkeci Garı örnek olarak yapılmış gar binalarından birisidir. Şark Demiryolları Şirketi adına Mimar Kemalettin Bey tarafından neoklasik üslupta inşa edilmiş. Üç katlı, dikdörtgen planlı ve 80m. uzunluğunda bir yapıdır. İstanbul'u Avrupa’ya bağlayan demiryolunun en önemli istasyonlarından birisi konumunda imiş.
İnşaatı 1914 yılında genel olarak bitirilmiş, ancak o yıl başlayan I. Dünya Savaşı nedeniyle demiryolu güzergahı değiştiği için hizmete giremez. Savaş sonunda bir süre Osmanlı Devleti sınırları dışında kaldı.
 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması'nda Karaağaç, Bosnaköy ile birlikte Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık, savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi. Böylece yeniden Türk sınırlarına giren Karaağaç İstasyonu, 14 Eylül 1923 günü Yunanlardan teslim alındı ve 1930'da işletmeye açıldı.
Ne var ki Rumeli demiryollarının büyük bölümü ülke sınırlarının dışında kalmıştı ve trenler İstanbul’dan Edirne’ye ulaşmak için Yunanistan'a girmek zorunda kalıyordu; bu yüzden yeni bir demiryolu hattı inşası başlatıldı. Ağustos 1971'de, Pehlivanköy-Edirne arasındaki yeni demiryolu hattının açılması ve kent içinde yeni gar binasının hizmete girmesinden sonra Kaarağaç İstasyon Binasının önündeki raylar söküldü.
Türk-Yunan sınırının çok yakınında bulunan bina 1974 yılı Kıbrıs olayları sırasında bir ileri karakol görevi yaptı; 1977 yılında yeni kurulan ve bugünkü Trakya Üniversitesi’nin temelini oluşturan Edirne Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’ne verildi.
Trakya Üniversitesi tarafından orijinaline uygun olarak restore edilen bina, 1998’den sonra bir süre üniversiteye Rektörlük Binası olarak hizmet vermiş fakat halen günümüzde Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmakta. 
 (Fotoğraf: Vikipedi)
Lozan Anıtı, Meydanı ve Müzesi

Tren garını solunuza alarak yürümeye devam ettiğiniz takdirde ulaşacağınız alan Lozan meydanı olarak düzenlenmiş ve buraya dikilen "Lozan Anıtı” geçmişe bir onur anıtı olarak yükselmekte, Meydanı ve Müzesi" nin 19 Temmuz 1998 günü açılışı yapılmış. (ek istasyon binalarından birisi ise Lozan Müzesi olarak hizmete açılmış) Müzeyi zaman darlığı sebebiyle gezemedik.


2 yorum:

  1. Tarihsel sürecin içerisinde yer alan bir millet olarak, tüm bu güzelliklerin sahibi olmaktan gurur duyuyoruz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şehrimizin her noktasında tarihimizi ve güzelliklerimizi tekrar keşfediyoruz.
      Sevgi ve en derin Saygılarımla.

      Sil