3 Haziran 2014 Salı

BOZCAADA

Geçtiğimiz hafta sonu Bozcaada ve Assos’a arkadaş grubumuzla bir gezi gerçekleştirdik. Uzun süredir gitmeyi düşündüğüm bir bölgeyi, kısa bir gezi ile de olsa dolaşmak keyifli idi.
Bozcaada, Türkiye’nin 3. Büyük adası ve Ege denizinde Çanakkale iline bağlı bir ilçe statüsünde. Yerleşik nüfusu 2.500’ün biraz üzerinde. Yaz dönemi boyunca ise özellikle İstanbul ve İzmir’den gelenler tarafından çok sık ziyaret ediliyor.

Antik dünyada Tenedos ismiyle bilinen ve Homeros’un İlyada destanında adı sıklıkla geçen ada, özellikle tarih dönemlerinde Çanakkale Boğazını geçmeye çalışan gemilerin uygun rüzgar bulamayınca bekledikleri bir liman aynı zamanda.
Ada, adı gibi gerçekten uzaktan bakıldığında boz bir görünüme sahip. Sahilde bulunan Geyikli kasabasından kalkan feribotlar ile adaya geçiliyor. Adaya arabanızı geçirmek mümkün. Geçişinizi feribot saatlerine ayarladığınızda özellikle bahar aylarında fazla sorun yaşamazsınız. Ancak yaz aylarında sanırım araç trafiği yoğun olacağından ya erken gelmek ya da arabanızı iskelede park yerine bırakmakta fayda var. Zaten ada da eğer kırsalda bir pansiyona gitmiyor iseniz, ilçe içinde araba fazla işinize yaramaz. Taksi ya da otelin araçlarıyla ulaşım mümkün.

İlçe merkezi, adanın nispeten doğu kıyısında ve Geyikli kasabasına yakın. Feribot hemen ilçe merkezine indiriyor. İlçe kuzeybatıya yönelerek ilçe dışına çıkan yolun kuzeyinde ve güneyinde iki mahalleden oluşuyor. Kuzey mahalle Rum mahallesi, güney ise Türk mahallesi olarak anılıyor. İlçenin sokak araları gerçekten gezmeye değer. Pek çok yapı yenilenmiş restoran ya da butik pansiyon ve oteller olarak faaliyette. Yıkık pek çok yapı da uygun restorasyon için sahiplerini bekliyor. Ancak meraktan sorduğumuz birkaç satılık binanın fiyatları milyon TL’de geziniyor


Neredeyse tüm tüketim maddeleri dışarıdan geldiği için yiyecek ve içecek fiyatları oldukça yüksek. Adanın ürünleri olan, domatesten yapılmada dahil reçelleri, zeytinyağları ve şaraplarının fiyatları oldukça yüksek. Özellikle şarap, üretici firmaların mahzenlerinden de alsanız, ilçedeki mağazalardan da alsanız aynı fiyat. Tatma olanağınız yok. Bu nedenle damak zevki arayanların almadan önce restoranlarda denemelerinde fayda var.

Adada, değişik internet sitelerinde bulabileceğiniz pek çok plajı ve ziyaret mekanı var. Meşhur kurabiyeleri için tek seçenek Çiçek Pasta Fırını. Ayrıca çınaraltında damla sakızlı Türk kahvesi içmeden gelmeyeceğiniz tatlardan. Kısa bir tatil için uygun fiyat araştırması yapmakta fayda var. Sezon fiyatları yüksek olacağından ciddi bir araştırma yapmak gerekir. Mayıs ayı Haziran başı ya da Ekim ayları özellikle 2-3 günlük kısa geziler için çok uygun gözüküyor. Kalabalık yaz sezonlarına göre daha rahat gezme imkanı yakalarsınız.

İleriki yazılarımızda birkaç özel mekan tanıtımım olacak. Bol gezmeler dilerim.


4 yorum:

  1. Yine ne güzel gezmişsiniz.. evlere bayıldım bu arada o mavi beyaz ve kırmızı renkli olan şahane.. ama pahalı olmasına içimden nasıl desem hem kızdım hem hak verdim ama daha çok da orayua gelenleri -çok afedersiniz- soyulacak insan gözüyle görmelerini de ayıpladım doğrusu.. maalesef ülkemiz de turistlere yapılan davranıs hep bu.. onlara göre tatile çıkan insan zengindir.. çok saçma aslında... yine de teşekkürler dediğiniz gibi 2-3 günlük için gidip görmeye değer..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En azından güzelliklere sahip çıkmak güzel bir şey. Yurt dışındaki korumacılığı gördükten sonra hayıflanacağımıza elimizdeki değerlere sahip çıkmamız güzel. Umarım korumaya devam ederler. Ancak fazla nüfus ve yapılaşma sürerse kötü olur.
      Sevgiler, saygılar.

      Sil
  2. Bu kadar güzel bir tanıtım... Göz zevkimize hitap eden fotoğraflar için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok detay vererek anlatımlarda sıkmak istemiyorum. En genel bilgilerle tanıtmak daha güzel. fotoğrafçılığım elbette amatör seviyede. kullanırken güzellerini seçmeye çalışıyorum.
      Sevgilerimle.

      Sil