5 Nisan 2011 Salı

AKYARMA-AKTAŞ2 VADİSİ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Geçtiğimiz pazarı, yine bir süredir özel nedenlerle gerçekleştiremediğimiz doğa yürüyüşüne ayırdık. Baharın gelmekte oluşu ve gün geçtikçe canlanan doğayı yerinde yaşamak için bu haftanın rotası olan "Akyarma-Aktaş2 vadisi" yürüyüşüne kayıt yaptırdık.
 Sabah 8.00'de başlangıç noktasında buluştuğumuzda sürprizlerden bir tanesi, yeni bir rehber Yücel beyle yürüyecek olmamız ve ikinci hususta gelen 23 katılımcının büyük bir kısmının ilk defa yürüyüşe katılan doğa severler olmasıydı. Güzergah, daha önce benzer rotalar yaptığımız Gerede ormanları olmakla birlikte, kendimizi biraz eski saydığımızdan, katılımcıların yürüyüş dengesinin bulunamayacağı kuşkusu üzerimizde idi. Nitekim rehberimiz Yücel bey, genel bilgiler anlatırken belli malzeme eksiklikleri ortaya çıktı. bu da gezimizin bir başka açıdan da zorlu geçeceğinin işaretiydi. Saat 10.30 dolaylarında e-5 kıyısında başlangıç yapacağımız noktaya geldiğimizde, rota hızını ve güzergahın boyutunu Yücek beyin, grubun durumuna göre ayarlayacağı noktasında toplanınca yürüyüşün oldukça yavaş olacağı ortaya çıktı.
 Doğa, mevsim dönüşümü sebebiyle henüz uyanmamakla birlikte yer yer açan Ankara çiğdemleri başlangıcın müjdesini veriyorlardı. Oldukça eğimsiz bir rotada yavaşça yükseldikçe belli noktalarda henüz erimeyen karlar ortaya çıktı. Hava oldukça kapalı ve yükseldikçe hafifçe çiseleyen bir yağmur altında, çok molalı olarak yaklaşık 13 dolaylarına kadar tırmanmayı sürdürdük.
 Grubun fotoğraf severlerinin çokça yakalayacağı güzel fotoğraf ortamları vardı.
(fotoğraf ÇİĞDEM AVCI)

 Yaklaşık 13.45'e kadar süren öğle yemeği molamız ormanlık ve oldukça sulak bir bölgede, ağaç altlarında oldu. Kısa molada hem dinlenmek ve hem de görüşemediğimiz dostlarımızla sohbet olanağını değerlendirdik.
(Fotoğraf SERKAN ŞİMŞEK)
 Yemek sonrası başlayan yürüyüşümüz, biraz da yeni katılımcıları fazla zorlamamak için orman içi yollardan devam etti.

(Fotoğraf SERKAN ŞİMŞEK)

(Fotoğraf SERKAN ŞİMŞEK)
 Isının sıfırın üstüne olduğu için yer yer eriyen karlar dereler halinde orman içinde akarken bazen küçük gölcükler oluşturuyor bu da geçişlerimizi zaman zaman zorlaştırıyordu.
 Yağan karın pek çok yerde ağırlığı çekemeyerek kırılan ağaçlar yollara düşerek engeller yaratıyor. Bazen arasından ve bazen de üzerinden atlayarak geçmek durumunda kaldık.
Yolun sonuna doğru, fazla efor sarfetmeyince, rehberimizin teklifiyle bir grubumuz biraz terleyebilmek için yukarı vadiye ve yaylalara giden yola saparak hızlı bir yürüyüşle bir yarım daire çizerek yükseldikten sonra Türkler yaylasında tekrar inişe geçerek diğer gudrbun yaklaşık yarım saat sonrasında bitiş noktasına ulaştığımızda saat henüz 15.30'du. Ancak yeni başlayan grubun fazla zorlanmaması için kısa kesilen bu rota, ki yaklaşık 10-11 kilometre civarında idi, bizi fazla tatmin etmedi.
Saat 18.30 sıralarında Ankara'ya dönüşümüzde, daha sonraki yürüyüşlerimizde, daha dengeli yürüyüş rota ve gruplarına bakma fikrimizi hayata geçirmeye karar verdik.

2 yorum:

  1. Yürüyüş sağlık için. Bol bol yürüyüşlere devam.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler sevgili hocam.
    Gücümüz yettiğince devam edeceğiz. Saygılar

    YanıtlaSil